Limited Şirket Hisse Devrinden Dolayı Eski Ortağa Rücu

“…bir kamu alacağının limited şirket tüzel kişiliğinden tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde limited şirket ortaklarının sermaye payları oranında şirketin oluşan amme borcundan şahsi sorumluluklarının doğacağı, amme alacaklısı tarafından tahsil edilmiş borçlardan ise şahsi sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir….”

Limited Şirket Hisse Devrinden Dolayı Eski Ortağa Rücu

11. Hukuk Dairesi         2015/7804 E.  ,  2016/1154 K.
“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11.09.2014 gün ve 2012/313-2014/480 sayılı kararı onayan Daire’nin 02.03.2015 gün ve 2014/18221-2015/2782 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, davalının müvekkili şirketin eski ortağı olduğunu, bu dönemde tahakkuk eden idari para cezasının şirket tüzel kişiliği tarafından ödendiğini, devir tarihine kadar tahakkuk eden şirket borçlarından dolayı hissesi oranında davalının da sorumlu olması gerektiğini ileri sürerek, şirket tarafından ödenen 79.542,00 TL’nin davalının devirden önceki hissesine karşılık gelen 38.975,58 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, müvekkilinin şirketteki hisselerini tüm aktif ve pasifleri ile devrettiğini, dava konusu olan borçlar için şirket ortaklarının şahsi sorumluluğu olmadığından asıl borçlu durumunda olan şirketin kendisine rücu etmesinin mümkün olmadığını, bu konuda hukuki yararının da bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 03,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

11. Hukuk Dairesi         2014/18221 E.  ,  2015/2782 K.
“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/09/2014 tarih ve 2012/313-2014/480 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalının müvekkili şirketin eski ortağı olduğunu, bu dönemde tahakkuk eden idari para cezasının şirket tüzel kişiliği tarafından ödendiğini, devir tarihine kadar tahakkuk eden şirket borçlarından dolayı hissesi oranında davalının da sorumlu olması gerektiğini ileri sürerek, şirket tarafından ödenen 79.542,00 TL’nin davalının devirden önceki hissesine karşılık gelen 38.975,58 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, müvekkilinin şirketteki hisselerini tüm aktif ve pasifleri ile devrettiğini, dava konusu olan borçlar için şirket ortaklarının şahsi sorumluluğu olmadığından asıl borçlu durumunda olan şirketin kendisine rücu etmesinin mümkün olmadığını, bu konuda hukuki yararının da bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bir kamu alacağının limited şirket tüzel kişiliğinden tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde limited şirket ortaklarının sermaye payları oranında şirketin oluşan amme borcundan şahsi sorumluluklarının doğacağı, amme alacaklısı tarafından tahsil edilmiş borçlardan ise şahsi sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı limited şirket ortağının koyduğu sermaye ile sınırlı sorumlu olmasına göre, davacı vekilinin tüm, temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.