Sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşların denetimi

GENEL OLARAK

 Sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşların denetimi Sağlık Bakanlığı tarafından yapılır. 14/12/1983 tarih, KHK/181 karar sayılı Sağlık Bakanlığının teşkilat ve görevleri hakında kanun hükmünde kararname ile Sağlık Bakanlığına,sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşların denetimi yetkisi ve görevi yüklenmiştir.[1]

Bu yetki kanun hükmünde kararname (KHK) ile verildiği için KHK’nın ne olduğunu hatırlamakta fayda vardır. KHK, yasama organının konu, süre ve gayeyi belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği veya doğrudan doğruya Anayasa’dan aldığı yetkiye dayanarak hükümetin çıkardığı kanun gücüne sahip bir kararnamedir. Fakat parlamentonun tasdikine sunuldukları için ve tasdik edildiklerinden kanun güç ve kuvvetindedirler. Uygulamada, bir kanunun sahip olduğu güç ve kuvvete sahiptir.

 

Kanun hükmünde kararname ile Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşların denetiminde görevli ve yetkili kılınmıştır. Bu görev ve yetkinin kullanılması ve uygulaması tüzük ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Bu kararnaye dayanılarak Özel Hastaneler Yönetmeli çıkartılmış olup, özel hastanelerin denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemiştir.

 

A.SAĞLIK BAKANLIĞI TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ

14/12/1983 tarih, KHK/181 karar sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakında Kanun Hükmünde Kararnamenin 1.maddesinde KHK’nın amacını”… herkesin hayatının beden ve ruh sağlığı içinde devamını sağlamak, ülkenin sağlık şartlarını düzeltmek, fertlerin ve cemiyetin sağlığına zarar veren amillerle mücadele etmek ve halka sağlık hizmetlerini ulaştırmak, sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermelerini temin etmek için Sağlık Bakanlığının kurulmasına …” olarak göstermiştir.

KHK’nın 2.maddesine göre Sağlık Bakanlığının görevleri şunlardır;

  1. Herkesin hayatını bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan tam iyilik hali içinde    sürdürmesini   sağlamak için fert ve toplum sağlığını korumak ve bu amaçla ülkeyi kapsayan plan ve programlar yapmak, uygulamak ve uygulatmak, her türlü tedbiri almak, gerekli teşkilâtı kurmak ve kurdurmak,
  1. Bulaşıcı, salgın ve sosyal hastalıklarla savaşarak koruyucu, tedavi edici hekimlik ve rehabilitasyon hizmetlerini yapmak,
  1. Ana ve çocuk sağlığının korunması ve aile planlaması hizmetlerini yapmak,
  1. İlaç, uyuşturucu ve psikotrop maddelerin üretim ve tüketimini her safhada kontrol ve denetlemek; farmasötik ve tıbbi madde ve müstahzar üreten yerlerin, dağıtım yerlerinin açılış ve çalışmalarını esaslara bağlamak, denetlemek,
  1. Gerekli aşı, serum, kan, ürünleri ve ilaçların üretimini yapmak, yaptırmak ve gerekirse ithalini sağlamak,
  1. Temel sorumluluk Sağlık Bakanlığına ait olmak üzere Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı ve mahalli idarelerle işbirliği suretiyle gıda maddelerinin ve bunları üreten yerlerin sağlık açısından kontrol hizmetlerini yürütmek,
  1. Mahalli idareler ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği suretiyle çevre sağlığını ilgilendiren gerekli tedbirleri almak ve aldırmak,
  1. Bulaşıcı, salgın insan hastalıklarına karış kara hudut kapıları, deniz ve hava limanlarında koruyucu sağlık tedbirlerini almak,
  1. Kanser, verem ve sıtma ile savaş hizmetlerini yürütmek ve bu alanda hizmet veren kurum ve kuruluşların çalışmalarının koordinasyonunu ve denetimini sağlamak,
  1. Bu görevlerin yerine getirilmesi için gerekli tesisleri kurmak ve işletmek, meslek personelini yetiştirmek,
  1. Sağlık hizmetleriyle ilgili olarak milletlerarası ve yurt içindeki kurum ve kuruluşlarla işbirliğinde bulunmak.

Madde metninde de görüldüğü üzere Sağlık Bakanlığı özel veya kamu sağlık kuruluşlarının tek elden planlanması ve hizmetlerin yürütülmesinden sorumludur.

Sağlık Bakanlığının bu görev ve hizmetleri yürütebilmesi için ana hizmet birimleri kurulmuştur. KHK’nın 8.maddesine göre ana hizmet birimleri şunlardır;

  1. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü,
  1. Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü,
  1. İlâç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü,
  1. Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü,
  1. Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü,
  1. Sıtma Savaşı Dairesi Başkanlığı,
  1. Verem Savaşı Dairesi Başkanlığı,
  1. Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı,
  1. Dış ilişkiler Dairesi Başkanlığı,
  1. Avrupa Topluluğu Koordinasyon Dairesi Başkanlığı,
  1. İnşaat ve Onarım Dairesi Başkanlığı,
  1. Kamu Özel Ortaklığı Daire Başkanlığı,

Bu ana hizmet birimlerinden, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün bir görevi  Sanatlarını serbest olarak icra eden tabip ve tababet mensuplarının hizmetlerinin ve işyerlerinin sağlık ve teknik denetimini yapmak, ücret tarifelerini tesbit etmektir.

Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün ise bir görevi;Bakanlığa bağlı yataklı tedavi kurumları ile bu kurumlara bağlı sağlık kuruluşlarını açmak, kapasitelerini artırmak, mali, idari ve teknik her türlü işlemlerini düzenlemek, takip etmek, yürütmek ve gerektiğinde bunları kapatmaktır.

 

B.SAĞLIK BAKANLIĞINA BAĞLI SÜREKLİ KURUMLAR

Sağlik Bakanlığının sürekli kurulu Yüksek Sağlık Şurası’dır. Yüksek Sağlık Şurası’nın Sağlık Bakanlığı’na önemli sağlık meseleleri hakkında görüş vermek yanında tababet ve şubeleri san’atlarını ifadan doğan, adli nitelik kazanmış konularda ve adli mercilere sunulmak üzere bilirkişilik görüşü vermek üzere görevlidir.

Yüksek Sağlık Şurası sadece ilgili mahkemelerin istemleri doğrultusunda görüş bildiren bir kurul olmayıp aynı zamanda ülkedeki önemli sağlık konularında da tavsiye niteliğinde kararlar alan, sağlık alanında uygulamaya sokulması planlanan kanun ve tüzük taslaklarını inceleyerek bu konularda da görüş bildiren bir kuruldur.

Sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşların denetimi yapılırken özellikle teknik konularda  Yüksek Sağlık Şurasının görüşü önem kazanmaktadır.  Zira şura ülkedeki önemli sağlık konularında da tavsiye niteliğinde kararlar alan bir kuruldur.

 

EMSAL KARARLAR

  1. “YARDIMCI – TÜRKİYE DAVASI, 25266/05, STRAZBURG, 5 OCAK 2010 İKİNCİ DAİRE

 

KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

Bayan Yardımcı (Başvuran), 17 Şubat 1996 günü, hamileliği sırasında bir plasenta kanaması geçirmiştir. Daha sonra Özel Sevgi Hastanesine (Ankara) kaldırılarak 24 saat gözetim altında tutulmuştur. 9 Mart 1996 tarihinde aynı hastanede sezaryenle bir çocuk dünyaya getirmiştir. Çocuk solunum ve kalp yetersizliği ile doğduğundan, bu rahatsızlıklar ömür boyu sakat kalmasına neden olmuştur. …suçlanan hekimin sezaryen yapmakta geciktiğini ve çocuğun oksijensiz kalmaması için gerekli önlemleri almadığını iddia etmişlerdir. Sevgi Hastanesinde kuvöz ve solunum cihazın bulunmadığını ve bu nedenle de çocuklarının bakımının doğru yapılamadığını vurgulamışlardır…….acil bir durumda uygun önlemlerin alınması için gerekli donanıma sahip olmadıklarını düşündükleri bu hastanenin içinde bir doğumevi açılmasına devlet tarafından izin verilmesinden de şikâyetçi olmaktadırlar. Diğer taraftan Sağlık Bakanlığının denetimi altında olan bu hastanenin eksikliklerinin sorumluluğunun devlet tarafından üstlenilmesi gerektiğini düşünmektedirler.

Mahkeme aynı zamanda taraf ülkelerin hastanelerin kamusal veya özel olmalarına bakılmaksızın hastalarının yaşamlarını korumalarını sağlamak amacıyla kendi önlemlerini almaları için uygulamaları gereken düzenleyici bir çerçeveyi yürürlüğe koymak zorunda olduklarını da hatırlatır (aynı yerde). Bu ilkelerin de aynı bağlamda AİHS’nin 8. maddesinin uygulama alanına giren bedensel bütünlüğe karşı ağır ihlâller oluşturduğu şüphesizdir (yukarıda zikredilen Marie Therese Trocellier, davası ve yine yukarıda zikredilen Codarceadavası § 103). ….”

  1. “ T.C.DANIŞTAY 10. DAİRE E. 2000/2128 K. 2002/4437 T. 19.11.2002

Özel hastanelerin hizmetin niteliği gereğine uygun olarak bu işe tahsis edilmiş bağımsız binalarda yapılması öngörülmektedir. Temel bir kamu hizmeti niteliği taşıyan sağlık hizmetinin, gerçek kişiler yada özel hukuk tüzel kişilerince görülmesi sırasında hizmetin gerektirdiği koşulların aranmasında ve hizmetin denetlenmesinde Sağlık Bakanlığı yetkili olduğundan, gerek Yasada gerekse Tüzükte belirtilen koşulları taşımayan özel hastanelere öngörülen yaptırımın uygulanmasında mevzuata aykırı bir yön bulunmamaktadır. Özel hastanelerin fenni ve idari işlemleri ile her türlü sağlık koşullarının Sağlık Bakanlığı’nın denetiminde olduğu, teftiş sonucunda ortaya çıkacak noksanlıkların belirlenecek süreler içinde tamamlanmasını öngören Yasanın 33. ve 34. maddelerinin doğal sonucu olarak, yine aynı Yasanın 35.maddesinde, uyarı gerektiren eksikliklerin hastaların tedavi ve istirahatine engel olduğu takdirde 36 ncı madde hükmünün uygulanacağı, 36 ncı maddede ise, bu maddede yazılan eksikliklerin tamamlanmasına kadar özel hastanelerin bir kısmına veya tamamına hasta kabulünün yasaklanacağı belirtilip, 4.bendini de hastahane binalarının sıhhi ve fenni koşullarında önemli durumda noksanlık veya hastaların tedavi ve istirahatine etkili olacak derecede sıhhi ve fenni hizmetlerde eksiklik görülmesi hali, hasta kabulünün yasaklamasını gerektiren nedenler arasında sayılmıştır. …”

SONUÇ

Sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşların denetim görev ve yetkisi Sağlık Bakanlığı’na verilmiştir. Sağlık Bakanlığı bu görev ve yetkisi kullanabilmek için konu ile ilgili çeşitli tüzük ve yönetmelikler hazırlamıştır. Sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşlar bu tüzük ve yönetmeliklere uymak zorundadırlar. Bu tüzük ve yönetmeliklere uyulmaması durumunda Sağlık Bakanlığının gerekli tespitleri yapıp, müeyyide uygulaması gerekmektedir.

Sağlık Bakanlığı denetim görev ve yetkisini gereği gibi yerine getirmediği taktirde,yani denetim zaafiyeti göstermesi halinde doğacak zaradan dolaylı olarak sorumludur. Sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşlar mevzuatın gerektirdiği usul ve esasları aykırı faaliyette bulunarak zarar oluşmasına sebebiyet verdiği taktirde, denetim zaafiyeti de sözkonusu ise denetim görev ve yetkisi olan Sağlık Bakanlığı  oluşacak zaradan sorumludur.
Av. Metin KURŞAT