Yargıtay, değer kaybının belirlenmesi hususunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmaktadır. Aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesini benimsemiştir.
Emsal Yargıtay kararı aşağıda ki gibidir.
17. Hukuk Dairesi 2016/20356 E. , 2017/11463 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/01/2015 günü dava dışı sürücü…’ın kullandığı …plakalı aracın önünde seyir eden ve hız kesici sebebiyle yavaşlamakta olan sürücü…’ın kullandığı …plakalı araca arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, fazlaya ilişkin talep ve maddi manevi tazminat ve diğer dava açma hakları saklı kalmak üzere kazada davacı şirketin maliki olduğu … plakalı araçta meydana gelen ve 09/02/2015 tarihli ekspertiz raporuna göre belirlenen 16.820,00 TL değer kaybı ile 245,50 TL ekspertiz masrafının kaza tarihi itibariyle en … banka faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirkete ait … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı şirkete ait … plakalı aracın … … Aş’ye … ve Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, hasarın … tarafından karşılanması gerektiğini, davanın … … AŞ ‘ye ihbarını talep ettiklerini, ayrıca değer kaybı raporunu kabul etmediklerini, davacı şirket aracının da … Anonim Türk … A.Ş’ye kasko sigortalı olduğunu, davayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamı ile benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, 16.675,00 TL’nin dava tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
2-Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmaktadır. Hükme esas alınan raporda bu kritere göre hesaplama yapılmadığı anlaşılmakla, dosyadaki fotoğraflar, kaza tespit tutanağı ve tüm belgeler incelenerek, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre, değer kaybının tespiti için yeniden rapor alınarak; sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.